Aylık arşivler: Ocak 2020

Her tahkik, ‘iyi’ ve her taklid de, ‘kötü’ değildir

Doğru bildiğimiz Yanlışlar ve Eksik bildiğimiz Doğrular (2)

Önceki yazımızda şöyle demiştik: “Çoğu zihinde dolaşan, doğru bilinen yanlışlardan birisi de şudur ki: Bilim/sellik’in; ‘araştırma ve bilgi’ işi; İslâm’ın ise bir ‘önkabül ve inanç ve teslimiyet’ işi olduğu söylenir. Klişe bir söz olarak: ‘Bilim’de, araştırma ve sorgulamanın esas olduğu; fakat ‘din’de, sorgulama ve soru sormanın; küfür ve dinden çıkma ve inancını kaybetme olduğu, iddia edilir.” Buradan devam ediyoruz.

Bizim “iman” dediğimiz şey zaten; ciddi araştırma ve sorgulamalardan sonra, vardığımız bir sonuç. Fakat, burada; anne – babadan tevarüs ve takliden veya konunun uzman ve otoritesi bildikleri kişilere duydukları güven ve emniyetle; müslüman olanlar (ve müslüman kalanlar), konumuz dışı.

Onlar; girdikleri sınavda, kopye çekerek doğru şıkkı işaretleyip; fakat problemin çözümünü bilmeyen ve ‘neden bu şık doğru’ diye araştırmamış, bunu çalışmamış ama sınıf geçme ihtimâli olan, ‘tembel’ veya ‘konuya ilgisiz’ öğrencilere benzetilebilir.

Fakat burada, konuyu çalışmamanın tek nedeni; ‘tembellik’ veya konuya ‘önem vermemek’ olmayabilir. Çünkü: Her insanın yaratılışı ve buna bağlı olarak, kabiliyet ve kapasitesi ve buna bağlı olarak, eğilimi ve değer / önem verdiği şeyler ve buna bağlı olarak, kendisine cazip ve kolay / zor gelen konular farklıdır. Buna bir de; kişinin, içine doğduğu “aile, kültür, coğrafya” gibi imkân/sızlıkları da eklersek; bu davranışın, bir – iki nedenle açıklanamayacağı görülür.

Tamam, insan, “rüzgârda savrulan yaprak” gibi; “iradesiz” bir varlık değil. Yani: İradesi dışında, başına gelen olay ve maruz kaldığı şeylerin “etki”sine; o insanın, iradesiyle verdiği “tepki” de önemli ve o kadar belirleyici. Ama çoğumuz; geçmişimizin bir noktasında, irademizle aldığımız bir karar neticesi; irademizi kullanmamayı ve konfor alanlarımızdan ayrılmamayı seçeriz. Aldığımız bu karar neticesi; bir davranışı otomatikleştirdiğimiz zaman; (Meselâ, yatağın hep aynı tarafından kalkmak gibi. Buna benzer şekilde; hergün, hep aynı rutin ve alışkanlıkları, devam ettirmek gibi.); her gün yaptığımız o davranışlar için, yapmaya başlamadan önce, her defasında tekrar tekrar kararlar almayız. Meselâ: “Hergün olduğu gibi, bugün de, yatağın gene aynı tarafından kalkayım” demeyiz. Bu konuda, geçmişte aldığımız bir kararı, gayri iradî devam ettiririz sadece. Yani: Geçmiş irademiz, gelecekteki irademizi yönlendirir.

Her tahkik, ‘iyi’ ve her taklid de, ‘kötü’ değildir yazısına devam et

Share