Aylık arşivler: Temmuz 2018

Allah; sadece Din Dersinin değil, Fizik – Kimya’nin da konusudur

Allah; sadece Din Dersinin değil, Fizik – Kimya’nın da konusudur

Yeni bir Bilim Anlayışının İnşasında, İslâmî bir Epistemoloji Önerisi (7)

Rabbimiz olan “Allah”; sadece Din Dersinin konusu olmayıp, Fizik – Kimya gibi, diğer derslerin de konusudur. Çünkü bu derslerde de, Rabbimiz’in evrende görünen “fiil ve eserleri”; bize “ihsan ve ni’metleri” anlatılmaktadır.

Çünkü: Tıpkı, iki boyutlu harflerle yazılan “Teşriî ve Kelâmî” olan, vahyettiği “Kur’an Kitabındaki” âyetlerin okunması gibi; diğerinde de, üç ve daha çok boyutlu yarattığı “Kâinat Kitabında” yazdığı “Tekvinî ve Kevnî Âyetleri” okunmaktadır. Biri, Teşriî ve Teklifî Şeri’ât ve kuralların yazıldığı “Kurân-ı Kerîm Kitabı;” diğeri ise, Tekvinî Şer’iâtın yazıldığı “Kevnî Kâinat Kitabı.”

Ve zaten Kitabımızda ilk vahyolunan “oku” emriyle de, bu 2 kitabı okumamız emredilir ama “Bismillâh”la okumamız; daha doğru ifadeyle: “Yaratan Rabbimiz’in adıyla” okumamız emredilir. Yani: Kâinatı; Rabbimiz’in yarattığı ve her ân/mekân [yok(luk)tan halk ve icad ve var(lık)tan terkip ve inşa suretiyle] yaratmaya devam ettiği; çok boyutlu ve hareketli, canlı bir “kitap” olarak okumamız ve bu kitaptaki harf ve kelimelerin, “suret ve özelliklerinden” daha çok; taşıdığı ve işaret ettiği “anlam ve mesajlara” dikkat edilmesi gereken bir kitap olarak okumamız emredilir.

Demek ki; evren araştırma ve gözlemlerini, ölçüm ve deney faâliyetlerini; “Bilimsellik”in “seküler ve lâik” paradigmalarıyla; yani bir “ateist” veya “deist”in gözüyle; yani güya “Allah yok(muş); varsa bile, evrendeki işleyişe karışmıyor(muş!)” önvarsayımıyla ve sanki bu önvarsayım doğruymuş ve bilimsel olarakta ispatlanmış tarzında yapamaz bir müslüman!

Eğer varlık ve gerçeği parçalayıp, bölen bir kafayla; yani “bilimsellik” diyerek, “sekülârizm ve lâiklik” diyerek; “Din Dersleri – Fen Dersleri” ayrımlarıyla, farklı gerçeklik alanları üretir ve bunun sonucunda, Rabbimiz’i sadece Din Derslerinde anlatır, diğer derslerde unutur ve atlarsak; sokağa çıktığımızda, evrene bakışımız da “din dışı” (seküler ve lâik); daha doğrusu “ateistçe” olur; bir ateistin gözüyle olur!

Hakikâti parçalayıp, çifte gerçeklik alanları üreten, bu bölmeli seküler anlayışın sonucu olarak; “müslümanlığımız” da, sadece “cami” gibi mekân ve “bayram, namaz” gibi zamanlarda  hatırlanan, “parttime müslümanlık”a döner!

Allah; sadece Din Dersinin değil, Fizik – Kimya’nın da konusudur yazısına devam et

Share