Aylık arşivler: Aralık 2016

Bedî’üzzaman’ın 2 Eğitim Modeli: “Medrese-i Nurîye” ve “Medreset-üz Zehra” (3)

beyaz rahmetİnsanın Fiilleri Örneğinde; Sebeplerin Fonksiyon ve Rolü: Yürüyen biziz, Yürüten O

Önceki yazımızda, Medreset-üz Zehra Eğitim Modeli’ndeki “Ders Müfredatı” ve “Derslerin İşlenme Biçimini” anlatmaya çalışmış ve Medreset-üz Zehra’nın geçmişteki Mektep, Medrese  ve günümüzdeki Okullardan en belirgin farkı ve ayrıcalığının burada yattığını söylemiştik. Bu kısmı tamamlayıp, yazının kalanını Medreset-üz Zehra’da “Eğitmen / öğretmen” ve “Eğitim Biçiminin” farkı ve ayrıcalığını anlamaya çalışacağız.

Bedî’üzzaman Said Nursî Hazretleri’nin dediği gibi (bilmâna): “Sebeplerin içerisinde cihaz ve letaif ve kuvvelerinin çeşit ve sayı olarak en zengin ve câmisi, en donanımlı ve kuvvetlisi insan olduğu hâlde; o insan bile kendi üzerinde gerçekleşen, hattâ kendi iradesiyle yaptığı iş ve fiiller de bile; % 99,99’u hakkında ne bir bilgi ve olurken bile ne de bir şuuru var! Kendi iradî fiillerinde bile insanın durumu buyken; diğer, kâinattaki işleyişte “etken sebep”, yani “fail” ve “özne” saydıklarımız ne haltetsin!?”

Örneğin: “Yürümek” fiilinde, insanın yaptığı ve belki sadece iradesinde olan “yürümeye karar vermek” ve “istemek”tir! (Not: Peki “karar verme” ve “istemek”i neyle, nasıl ve hangi cihazımızla gerçekleştiriyoruz!? Hem belki “istemek”i de istiyoruz! Yani içimizde “yürüme isteği”nin yaratılması da ayrı bir istek ve niyet ve kararla gerçekleşiyor olabilir. Yani şuurumuz dışında gerçekleşen bir süreçle “yürüme isteğini” de istiyor; bu duygu ve isteği, istemeye karar veriyor olabiliriz! Bu isteğimizin kabulü sonucu, içimizde “yürüme isteği” doğunca ve bu istek şuurumuzun farkındalık alanına kadar genişleyip, bilincimize dokununca; bu istek ve meyle uyup uymamaya, irade ve şuurumuzla karar veriyor olabiliriz…)

Yani yürüyen her insan (Allahû Teâlâ’ya inansın inanmasın, farketmez) O’ndan kendisini yürütmesini dilemektedir; kendisinde yürüme” fiilini yaratmasını istemektedir; yürü(yebil)mek için (fıtraten ve şuuru da farketmeden; fiilî, hâlî, ıztırarî veya örfî) O’na dua etmektedir! O duanın Rabbimiz tarafından kabulünden sonra; “beyinde hangi hücre zinciri – sinapslarda hangi biyokimyevî reaksiyonlar başlayacak, kimyasalların oran ve karışım ve zamanlaması ne olacak, bu reaksiyonlar sonucu oluşan biyoelektrikî akım – sinyaller hangi hücre yollarını izleyerek, hangi kas liflerine, hangi sinir bağlantılarıyla iletilecek, uygulanacak kuvvet ve liflerdeki sıkışma, gerilme ve bükülmenin miktar ve yönü nedir, basınç, senkronizasyon, koordinasyon, denge, geribesleme, ayarlama, yeni duruma uyma, adaptasyon vs!…” bütün bunlar ve çok daha fazlası bilgi ve irademiz dışında gerçekleşiyor; olurken bile farkında olmuyor, şuur ve kuvvetimiz dışında gerçekleşiyor! Yani yürüyen biziz, yürüten O!

Bedî’üzzaman’ın 2 Eğitim Modeli: “Medrese-i Nurîye” ve “Medreset-üz Zehra” (3) yazısına devam et

Share