Aylık arşivler: Şubat 2015

Bilimsel Bilim, yani Büyüklere Sihirli Masallar, yani Öğrenilmiş Cehalet! (2)

gunes2 (2)

Bedî’üzzaman Said–i Nursî Hazretleri’nin (R.Â.) “Medresetüz Zehra” Projesinin Ders Müfredatı kapsamında; “Bilimsel Bilim’in Eksik – Yanlış – Zararları ve İslâmî Bilim’e niçin Geçmeliyiz? / Metabilgi – Metabilim (Sihrin Yapısı)” isimli kitap çalışmamızın ön hazırlığı niteliğindeki Yazı Dizimize kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Geçen haftaki yazılarımızın sonuçlarından biri: Bilimsel Bilim’in evrensel ve olgusal ve tarafsız olduğuna inandırıldığımız için, dünyada başka bir Bilim Anlayış Felsefe ve Yöntemi olabileceğine ihtimal bile ver(e)miyoruz! Müslümanca Düşünce ile Seküler / Postmodern Düşünce arasında bocalayıp, duruyoruz! Bu iki düşünce arasındaki derin ve geniş uçurumu görmediğimizden; zıtlıklarını uzlaştırıp, aralarını telif edecek köprü ve dolgu malzemeleri toplamakla meşgulüz! Kafamız karışık, zihnimiz bölmeli, davranışlarımız tutarsız! Gerçeklikle bağını yitirmiş bir şizofren gibi; akademide “lâik”, camide “müslüman” rolü oynuyoruz!

“Batı”dan ithal kavram ve düşünce biçimleriyle, bize ait bir dünyayı kurabileceğimiz hayâliyle yaşıyoruz! Kendimize ait, üzerinde çalışılmış ve güncellenmiş bir kavram harita ve anlam şemalarımız yok. Bunu geçtik; geçmişimize ait kavramların tarihî versiyon ve anlam değişmeleri; o günkü kültürde kullanıldıkları anlam bulut ve dizgesinden bile bihaberiz! (Mes’elâ: “İmam-ı Gazali Hazretleri (R.Â.) ile İbn-i Rüşd arasında geçen “nedensellik ve sebep – sonuç ilişkisi” ihtilâfında; “neden / sebep” kavramına yükledikleri anlam farklılığının etkisi nedir?” sorusu gibi.)

Günümüzde konuşup, yazarken bile, aynı kelime ve kavramları da kullansak, bunları ortak mefhum ve anlamlarıyla kullanmıyoruz. Tasavvur, tahayyül dünyamız ve anlam kodlarımız farklı!

Örneğin: “Var(lık)”ın vücud ve mevcudiyetinden bile çok daha önceye dayanan bir geçmişi olan “bilgi / ilim (data – information – knowledge)” ile 1800’lü yıllarda sistemleşip, yöntem ve tanımları şekillenmeye başlayan “bilim (science)”ın aynı şeyler olduğunu; birbirinin müteradifi olduğunu zannediyoruz! Bu yanlış Bilgi Virüsü’nün sonucu olarak; çağımızın dayattığı kültürel ve medyatik şiddet ve Bilim’in “Bilimsel(lik)” format / tornasından geçmiş hemen hemen hepimizde “bilim”; bunun  sonucu olarakta “küfür ve şirk” bulaşıkları var!

Bilimsel Bilim, yani Büyüklere Sihirli Masallar, yani Öğrenilmiş Cehalet! (2) yazısına devam et

Share