Bedî’üzzaman Said–i Nursî Hazretleri’nin (R.Â.) “Medresetüz Zehra” Projesinin Ders Müfredatı kapsamında; “Bilimsel Bilim’in Eksik – Yanlış – Zararları ve İslâmî Bilim’e niçin Geçmeliyiz? / Metabilgi – Metabilim (Sihrin Yapısı)” isimli kitap çalışmamızın ön hazırlığı niteliğindeki Yazı Dizimize kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Geçen haftaki yazılarımızın sonuçlarından biri: “Batı”nın bilgi ve varlık anlayışına dayanan; yani eski Yunan ve Roma’nın kavramlarıyla düşünüp, bu kavramları aşamamış felsefe ve zihniyetinden doğan ve şekillenen Bilim ve Bilimsel(lik) Felsefesi ve paradigmalarıyla, kendi Bilim Anlayış ve Yöntemimizi inşa edemeyiz. Kendi “metafizik” (ki bu kavram bile Batı’nın ürünü olup, oradan doğmuş, oraya ait) daha doğrusu varlık ve bilgi anlayışımızı; yani “İslâmî Bilim”i bina edemeyiz. Oranın fiziği, epistomojisiyle kendi metafiziğimizi kuramayız; taşımaz.
Elhasıl kâinattan elde edeceğimiz çok daha geniş ve derin mesaj ve bilgileri keşfedip, görmemize; görsek bile farketmemize; farketsek bile anlamlandırmamıza çok büyük engel teşkil etmektedir grekoromen kültüre dayalı Bilimsel(lik) Kriterleri! Ateist – materyalist – natüralist ve determinist paradigmanın şekillendirdiği Bilim’in bu yanlışlarını (güya doğruymuş gibi) devam ettirmek; Rabbimiz’in mesajlarının 3 boyutlu cismanî harflerle yazıldığı kevnî ayetler mecmuası olan Kâinat Kitabını okumaya çalışan İslâmî Bilim’i; bir oryantalistin kavramlarıyla tanım ve ta’rif etmeye çalışmak demektir. Dinimizi onun şablonlarına indirgeme ve bakış açısıyla anlamlandırmaya çalışmak demektir. Bu, çok zengin bir dil’i, çok fakir bir dil’e tercüme etmeye benzer; yani olmaz. Böyle yaparak anlattığımız İslâmî Bilim olmaz, İslâm ise hiç olmaz! Bu; kare, üçgenlerden başka şekil görmemiş 2 boyutlu resim insanlara; 3 boyutlu küreyi anlatmaya benzer ki; anlattıklarımızdan anlayacakları en fazla “daire” olacaktır! Elhasıl kendi medeniyetimizi kurarken modernizm, postmodernizm ve buradan şekillenen Bilimsel Bilim’in bize hazır sunduğu, bzim de sorgulamadan kabul ettiğimiz kavram ve bu kavramların bize dikte ettiği bakış açısının tuzağına düşmemeliyiz.
Bilimsel Bilim, yani Büyüklere Sihirli Masallar, yani Öğrenilmiş Cehalet! (1) yazısına devam et